Davalı vekili, duruşmaya, aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle katılamayacağını belirterek mazeret dilekçesi vermiştir. Mahkemece; davacı vekilinin mazeret talebinin, dosyanın kararlık aşamada olması nedeniyle reddinekarar verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ve bu itibarla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olup, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ'NİN 21.06.2023 TARİH, 2023/470 ESAS VE 2023/1981 KARAR SAYILI İLAMI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/315 E., 2022/2520 K.
DAVA TARİHİ : 18.06.2020
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/486 E., 2020/902 K.
Taraflar arasındaki tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mülkiyeti Sosyal Güvenlik Kurumuna (Emek İnş. A.Ş.) ait olan taşınmazın mülkiyetinin SGK ile imzalanan 04.08.2016 tarihli protokol ile Belediyeye geçtiğini, dava konusu taşınmazın 01.06.1997 tarihli kira sözleşmesi ile Emek İnşaat ve İşletme A.Ş tarafından 1 yıl süre ile davalıya kiraya verilmiş olup, TBK'nın 347 inci maddesi gereğince kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin ihtarname ile bildirildiğini bu nedenle davalının dava konusu taşınmazdan TBK'nın 347 inci maddesi gereğince tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; müvekkilinin bir kamu bankası olarak kamu hizmeti verdiğini, dolayısıyla davacı ... tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ve gerçek ihtiyaç açıklanmaksızın müvekkili bankanın yıllardır aynı yerde olan Anıt Şubesini tahliye etmeye çalışmasının kötü niyetli olduğunu belirterek, açılan davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; TBK'nın 347 inci maddesi gereğince kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin davalıya 17.02.2020 tarihinde ihtarname ile bildirildiği, ihtarnamenin davalıya 17.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde açıldığı ve TBK’nın 347 inci maddesinde aranan koşulların sağlandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının tahliyesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ön inceleme duruşmasına geçerli bir mazeret sunduklarını, ön inceleme duruşmasının ertelenmesini talep etmelerine rağmen, Mahkeme tarafından mazeretleri gözetilmeksizin ön inceleme duruşmasında aynı anda tahkikata geçilerek karar verildiğini, bu durumun hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafından tahliye talebini içerir ihtarnamenin kendilerine tebliğinden üç ay sonra bu kez kira arttırımı talebini içerir ihtarname tebliğ edildiğini, bu durumun kira sözleşmesinin devam edeceği sonucunu doğurduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin başlangıcı 01.06.1997 tarihi olup, 1 yıllık sözleşme süresinin 01.06.1998 tarihinde bittiğinden, bu tarihten itibaren 10 yıllık uzama süresinin 01.06.2008 tarihi itibarı ile dolduğu, davacı tarafından 01.06.2020 tarihinde biten dönemden 3 ay öncesinde, 12.02.2020 tarihli ihtarname keşide edilerek gönderilen ihtarın davalı kiracıya 17.02.2020 tarihi itibarı ile süre bitiminden 3 ay öncesinde tebliğ edilmiş olmasına ve 3 aylık ihtar koşulu yerine getirilmiş olmasına göre, davalının tahliyesine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Hukuki dinlenilme hakkı, temel dayanağını 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 36 ncı maddesinde yer alan hak arama özgürlüğüne ilişkin düzenlemeden alır. Anayasa'nın 36 ncı maddesine göre, herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. Bu düzenlemenin medeni usul hukukundaki yansımasını hukuki dinlenilme hakkı oluşturur. Hukuki dinlenilme hakkının sağlanması aynı zamanda adil yargılamanında sağlanmasıdır.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 27 nci maddesine göre ; "(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir."
3. Hukuki dinlenilme hakkı uluslararası alanda da korunmuştur. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesinin 10 uncu maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ıncı maddesinde, adil yargılanma hakkı kapsamında düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Davalı vekili, duruşmaya, aynı gün başka bir mahkemede duruşması olması sebebiyle katılamayacağını belirterek mazeret dilekçesi vermiştir. Mahkemece; davacı vekilinin mazeret talebinin, dosyanın kararlık aşamada olması nedeniyle reddinekarar verilmesi, hukuki dinlenilme hakkının ve bu itibarla Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olup, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı tarafların istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Comments