Alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesinin ancak İİK'nın 40’ıncı ve 361’inci maddelerine göre mümkün olduğu, İİK'nın 361’inci maddesi gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen paranın ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınacağı, ancak İİK'nın 361’inci maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olmasının gerektiği, haczin sonradan kaldırılmış olması yada itirazın sonradan geçerli hale gelmesi önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağı, somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin ilk derece mahkemesince kabulü ve kararın kesinleşmesi üzerine borçlunun itirazının geçerli hale gelmesi, İİK'nın 361’inci maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi takibin kesinleşmemiş olması da borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmeyeceği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile alacaklı davacıya çıkarılan muhtıranın iptaline karar veren bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ'NİN 03.10.2023 TARİH, 2022/1370 ESAS VE 2023/5565 KARAR SAYILI İLAMI
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/4006 E., 2022/3405 K.
HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/Şikayetin Kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/15 E., 2021/449 K.
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin kabulü ile muhtıranın iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Alacaklı vekili şikayet dilekçesinde; İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2020/19053 Esas sayılı dosyasından gönderilen muhtıranın usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürlüğünün İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin kararını gerekçe göstererek kendilerine reddiyatı yapılan tutarın iadesini ihtar ettiğini, bu işlemin yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/928 Esas sayılı dosyasında sadece usulsüz tebligata ilişkin karar verdiğini, ayrıca paranın iadesi kararı ve karşı vekalet ücretinin iadesi kararı olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı olarak icra müdürlüğünce düzenlenen muhtıranın iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde; takipten haricen haberdar olduklarını, müvekkiline tebligatın elektronik ortamda yapılması gerektiğini, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/928 Esas sayılı dosyasında açmış oldukları davanın kabul edildiğini, icra dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, icra müdürlüğünce yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; genel haciz yoluyla ilamsız takipte davalı borçlu tarafından usulsüz tebligat iddiası ile açılan davada İstanbul 6. İCHM tarafından ödeme emri tebligatının yok hükmünde olduğunun belirlendiği ve bu kararın kesinleştiği, davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir takip yok iken İİK 89/1 maddesi uyarınca takip dosyasına giren paranın davacı alacaklıya ödenmesi üzerine geri istenmesine ilişkin muhtıranın usule uygun olduğu, ödeme tarihinde borçluya yapılmış usulüne uygun ödeme emri tebligatı bulunmadığından takibin de kesinleşmediği belirlendiğinden muhtıra gönderilmesinde usul ve yasaya aykırı durum bulunmadığı gerekçesi ile davacının şikayetinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesi içeriğini tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesinin ancak İİK'nın 40. ve 361. maddelerine göre mümkün olduğu, İİK'nın 361. maddesi gereğince icra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa, verilen paranın ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınacağı, ancak İİK'nın 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olmasının gerektiği, haczin sonradan kaldırılmış olması yada itirazın sonradan geçerli hale gelmesi önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmayacağı, somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin ilk derece mahkemesince kabulü ve kararın kesinleşmesi üzerine borçlunun itirazının geçerli hale gelmesi, İİK'nın 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli olmadığı gibi takibin kesinleşmemiş olması da borçlu tarafından ödenen ve alacaklı tarafından tahsil edilen paranın iadesini gerektirmeyeceği gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile alacaklı davacıya çıkarılan muhtıranın iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde, tebliğ edilmiş ödeme emri yokken alacaklıya dosya kapsamında ödeme yapıldığı, henüz takip kesinleşmeden 89/1 haciz ihbarı kapsamında dosyaya gönderilen ve takip alacaklısına reddiyatı yapılan paranın icra dosyasına iadesi için muhtıra çıkarılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı iddiası ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ilamsız takipte icra memur muamelesini şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16. ve 361. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun'un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Comments