top of page

BORÇLUNUN SERBEST İRADESİ İLE KURDUĞU İPOTEKLERİN, ADI GEÇENİN DAHA SONRA BU YERLE İLGİLİ OLARAK MESKENİYET İDDİASINDA BULUNMAKTAN ÖNCEDEN VAZGEÇTİĞİ ANLAMINI TAŞIDIĞI

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi alınması nedeniyle zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin "sosyal amaçlı" olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmaktan önceden vazgeçtiği anlamını taşıdığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engelleyeceği

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ'NİN 25.02.2025 TARİH, 2025/237 ESAS VE 2025/1639 KARAR SAYILI İLAMI


MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi



Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :


Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve haciz tarihinden önce ödenmediğinden bahisle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının bulunmadığı gerekçesi ile meskeniyet şikayetinin reddine hükmedildiği, kararın borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir.


Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi alınması nedeniyle zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin "sosyal amaçlı" olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyct iddiasında bulunmaktan önceden vazgeçtiği anlamını taşıdığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmasını engeller.


Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde 29.04.2005 tarihli Türkiye Ziraat Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ancak meskeniyet şikayetinden önce, Erzurum 2.Aile Mahkemesi'nin 2009/317 E. –2010/33 K. sayılı kararı ile 21.01.2010 tarihinde ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve eşin rızası alınmaması nedeniyle ipoteğin geçersiz olduğu gerekçesi ile anılan mahkemece kaldırıldığından meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya engel teşkil etmez.


Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.


SONUÇ :


Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin 04.11.2024 tarih ve 2024/1043 E. - 2024/459 K.sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2025 gününde oy birliğiyle karar verildi.




Comments


bottom of page