top of page

TÜKETİCİ KREDİSİ ÖDEMELERİNİN TAHSİLİ AMACIYLA, KREDİ SÖZLEŞMESİNDE YER ALAN; HAPİS, TAKAS, MAHSUP VE BENZERİ RIZA VE ONAYLAR İLE BANKANIN, EMEKLİNİN MAAŞINA BLOKE KOYABİLECEĞİ HAKKINDA

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna 21.03.2025 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar vermiştir.

ÖZET KARAR


Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı (21.03.2025)


I. Karar Bilgileri:

  • Esas No: 2022/2

  • Karar No: 2025/1

  • Karar Tarihi: 21.03.2025

  • Yayınlandığı Resmi Gazete: 17 Temmuz 2025 Perşembe, Sayı: 32958

  • Kararın Türü: Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı


II. Konu: Tüketici kredisi sözleşmelerinden doğan alacakların tahsili amacıyla, kredi sözleşmesinde yer alan;

  • Hapis (alacak rehni)

  • Takas

  • Mahsup

  • Ve benzeri rıza ve onaylar ile bankanın, borçlu emeklinin maaşına doğrudan bloke (haciz) koyup koyamayacağı.


III. İçtihatları Birleştirme Başvurusu:

  • Başvuruyu yapan: Başvurucu Vekili (17.02.2021 tarihli dilekçe ile)

  • Gerekçe: Tüketici kredisi borcu nedeniyle bankaların emekli maaşlarına bloke koyması konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK) ile Yargıtay 3, 11, (kapatılan) 13 ve 19. Hukuk Daireleri arasında içtihat ve uygulama farklılığı.


IV. Görüş Ayrılığının Kaynağı Olan Kararlar:

  • Emekli maaşı üzerine bloke konulmasını mümkün gören kararlar:

    • Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 19.11.2020 tarihli kararı (2020/7367 Esas, 2020/6809 Karar). (Başvurucunun taraf olduğu dava dosyası)

    • (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin çeşitli tarihli kararları.

    • (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi'nin 04.11.2019 tarihli kararı (2019/2454 Esas, 2019/4971 Karar).

  • Emekli maaşı üzerine bloke konulmasını mümkün görmeyen kararlar:

    • Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin çeşitli tarihli kararları.

    • Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun çeşitli tarihli kararları (çelişkili kararlar; hem mümkün gören hem de mümkün görmeyen kararlar mevcuttur).


V. İlgili Hukuk Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu Görüşleri (Özet):

  • 3. Hukuk Dairesi: Konunun artık 3. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde imzalanmış muvafakat hükmünün tarafları bağlayacağı, aksi yöndeki kabulün iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı sonuç doğuracağı yönünde.

  • 11. Hukuk Dairesi: İstikrarla yerleşmiş içtihatlarının (SSGSSK 93, 5434 sayılı Kanun 82 ve 83/a maddeleri) emekli maaşının haczedilemezliği nedeniyle borçlunun banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında verdiği muvafakat ve talimatın da geçerli kabul edilemeyeceği yönünde.

  • Hukuk Genel Kurulu: Tarafların sözleşme özgürlüğü çerçevesinde verdiği talimatın geçerli nitelik taşıdığı ve aksini ileri sürmenin iyi niyetle bağdaşmayacağı görüşünde oldukları; 27.05.2015 tarihli kararında hacze muvafakatin geçerli olduğuna işaret edildiği, 07.03.2018 tarihli kararda da 13. Hukuk Dairesinin uygulamasının benimsendiği; 11. Hukuk Dairesinin ise içtihatlarında sözleşmede bu şekilde yer alan bir talimatın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 83/a maddesi gereği geçersiz olduğu görüşünü kabul ettiği, bu nedenle içtihatların birleştirilmesi gerektiği yönünde.


VI. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu Kararı ve İçtihadı Birleştirmenin Konusu:

  • Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 29.03.2022 tarihli kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Hukuk Daireleri arasında ""Tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koyup koyamayacağı"" konusunda görüş aykırılıkları ve farklı uygulamaların olduğu sonucuna varıldığından raportör üye görevlendirilmiş ve aykırılığın İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca giderilmesine karar verilmiştir.


VII. İlgili Mevzuat Hükümleri :

  • A. 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Madde 48: Çalışma ve sözleşme hürriyeti).

  • B. 818 Sayılı Borçlar Kanunu (BK) ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) (BK 19, TBK 26, TBK 27 - Sözleşme Serbestisi).

  • C. 2004 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu (İİK) (İİK 82, İİK 83/a - Haczedilmezlik).

  • D. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(SSGSSK 93 - Devir, temlik, haciz).


VIII. Gerekçe :

  • Yargı organları arasında içtihat farklılıklarının hukuki istikrarsızlık yaratabileceği.

  • İçtihadı birleştirmenin amacının farklı uygulamalardan hangisinin tercih edildiğini belirlemek olduğu.

  • İçtihadı birleştirme konusunun tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koyup koyamayacağı hususu olduğu.

  • Bu tür uyuşmazlıkların cebri icra aşamasında olmadığı, kesintilerin kredi kullanılan banka nezdinde bulunan emekli maaşı hesabından gerçekleştiği.

  • Yargıtay daireleri ve Hukuk Genel Kurulu arasındaki farklılığın, tarafların sözleşme serbestisi çerçevesinde verdiği talimat ve izinlerle bağlı olup olmadığı konusunda düğümlendiği.

  •  

    1. Hukuk Dairesinin söz konusu sözleşme hükümlerinin netice itibariyle haczedilmezlik yasağının arkasını dolanır şekilde sonuç doğurduğu görüşünde olduğu.

  • Hukuk Genel Kurulu'nun, haczedilmezlikten feragatin geçersizliğine ilişkin kuralın nispi emredici norm teşkil ettiği ve taraflar arasında henüz cebri icra aşamasına geçilmemişken sözleşme çerçevesinde verilen virman talimatının sözleşmenin akidi tarafından borcun ifa biçimine ilişkin olarak karşı akide verilmiş bir yetki niteliğinde olduğu görüşü.

  • Sözleşme özgürlüğünün Anayasal bir hak olduğundan sınırlandırılmasının da sözleşme özgürlüğünün hukuki niteliğine uygun olarak Anayasa'nın ""Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir"" şeklindeki 13. maddesi uyarınca özüne dokunulmaksızın ve yalnızca kanunla sınırlandırılabilir olduğu.

  • Cebri icrada kural alacağın, borçlunun mal varlığından tahsil edilmesi ilkesi olduğu ve bu ilkenin sınırlarının da kanunla çizildiği.

  • Haczi caiz olmayan malların; para borcunun ödenmesi için haciz yoluyla yapılan icra takibinde borçluya ait olup kamu yararı ya da borçlunun yaşamsal zorunlulukları bakımından gerekli yahut paraya çevrilmesine olanak bulunmayan durumlardan ötürü haczedilmesi ya da paraya çevrilmesi olanaksız bulunan, diğer bir deyimle hacizden ayrık tutulmuş şeyler ve alacaklar olduğu.

  • İİK'nın bu konuda kısmen veya tamamen haczedilemezliğe ilişkin bir ayrıma gittiği.

  • Haczi caiz olmayan malların; borçlu ve ailesinin mutlak yoksulluğa düşürülerek ekonomik varlığını kaybedip Devlet yardımına muhtaç hâle getirilmesine engel olmak olduğu.

  • SSGSSK 93. maddesi gereği emekli maaşının tümü için devir ve temlik yasağı ile haciz yasağı getirildiği.

  • Ancak içtihadı birleştirmeye konu hukuki ihtilaflarda herhangi bir cebri icra işlemi değil, sözleşmenin âkidi tarafından borcun ifa biçimine ilişkin olarak karşı âkide verilmiş bir yetki söz konusu olduğu.

  • Emekli maaşının cebri icra kanalıyla haczedilemeyeceği ve bunun aksine yönelik önceden yapılmış anlaşmaların geçersiz olduğu hususu (henüz bu konuda bir takip başlatılmamış dahi olsa) açık kanun hükmü gereğidir.

  • Ancak anayasal bir hak olan sözleşme serbestisini sınırlayan bu hükmün istisnai niteliği gereği dar yorumlanmalı ve icra aşamasındaki uyuşmazlıklar için düzenlenmişken kapsamı kanunilik ilkesine aykırı olacak şekilde genişletilmemelidir.

  • Bu hükümler borçlunun rızayla borcunu ifa etmemesi hâline ilişkin kural ve yöntemleri belirler; tabiidir ki kişi kendi rızasıyla kendi borcunu, alacaklı ile aralarındaki anlaşmaya uygun şekilde dilediği gibi ödeyebilecektir.

  • Aksi yönde bir değerlendirme sözleşme serbestisi ve ahde vefa kuralına aykırı olacağı gibi, emekli maaşı dışında geliri ve bu surette teminat gösterebileceği herhangi bir mal varlığı bulunmayan tüketiciyi, tacir olmakla alacağının tahsili imkânını kuvvetlendirmek istemesi makul olan banka karşısında güç duruma düşürecek, günümüz sosyal ve ekonomik koşullarında emeklinin sahip olduğu nakdi varlıklar dışında hareket etmesine imkân bırakmayacaktır.

  • Bu hâlde tüketicinin kredi sözleşmesi çerçevesinde borcunun kredi veren banka nezdindeki emekli maaşı hesabından virman vb. bir usulle tahsil edilebileceği, bir başka anlatımla bu meblağ kadar emekli maaşına bloke konulabileceği yönünde verdiği bir talimatın, taraflar arasındaki ihtilaf henüz cebri icra aşamasına geçilmemişken, salt İİK'nın 82, 83/a ve 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi gereği geçersiz olduğunun kabul edilmesi mümkün olmamalıdır. Böyle bir durumda taraflar arasındaki ihtilaf söz konusu icra hukuku kaideleri dairesinde çözümlenemeyecekse de elbette hâkim her somut olayın özelliğine göre söz konusu sözleşme hükmünün borçlar hukuku ve tüketici hukukunun ilke ve esaslarına uygun olup olmadığını tartışacak, sözleşmenin tüketici yönünden bağlayıcı olup olmadığını, yine bankanın kanuna ve sözleşmeye uygun davranıp davranmadığını belirleyecektir.


IX. Sonuç :

  • Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, tüketici kredisi nedeniyle verilen hapis, takas, mahsup ve benzeri onay ve rıza talimatları nedeniyle bankanın emekli maaşına doğrudan bloke koymasının mümkün olduğuna 21.03.2025 tarihinde yapılan üçüncü görüşmede oy çokluğu ile karar vermiştir.



ree

Yorumlar


bottom of page