top of page

AİLE KONUTU ŞERHİ GAYRİMENKULÜN CEBRİ İCRA YOLU İLE SATIŞINA ENGEL TEŞKİL ETMEZ. MESKENİYET İDDİASINDA BULUNMA HAKKININ SADECE BORÇLUYA AİT OLDUĞU

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi aynen "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir. Yasal bu düzenleme, aile konutunun tapu sicilinde maliki olan borçlunun borcundan dolayı alacaklıların yapacakları bir icra takibi sonucu haczine ve satışına engel teşkil etmemektedir.
Taşınmaz üzerine şikayetçinin lehine aile konutu şerhi verilmiş bulunması, takipte taraf olmayan şikayetçinin bu şerhe dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına imkan tanımamaktadır.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ'NİN 17.09.2025 TARİH, 2025/3649 ESAS VE 2025/5359 KARAR SAYILI İLAMI



MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :


Borçlu Salih Kazaz aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, şikayetçi ...'ın icra mahkemesine başvurusunda; taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğunu belirterek meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılmasını istediği, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kısmen kabulüne karar verildiği, şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.


4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi aynen "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir. Yasal bu düzenleme, aile konutunun tapu sicilinde maliki olan borçlunun borcundan dolayı alacaklıların yapacakları bir icra takibi sonucu haczine ve satışına engel teşkil etmemektedir.


2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 82/1-12. maddesinden faydalanma hakkı sadece tapu maliki takip borçlusuna ait bulunmaktadır.


Somut olayda, taşınmaz üzerine şikayetçinin lehine aile konutu şerhi verilmiş bulunması, takipte taraf olmayan şikayetçinin bu şerhe dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına imkan tanımamaktadır. Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen hak ihlali kararının başvuru yapılan dosyaya özgü olduğu, genel mahkemede yargılama yapan diğer mahkemeleri bağlamayacağı, aile konutu kavramı ile haline münasip ev kavramının özdeş olmadığı, 2004 Sayılı Kanunun 82. maddesinde "borçlunun haline münasip evi" kavramı kullanılmış olup, kanun koyucunun amacının meskeniyet iddiasında bulunma hakkını sadece borçluya tanımak olduğu, borçlu haricindeki kişilere yorum yolu ile dava açma hakkı tanınmasının olanaklı olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle somut olaya İİK'nın ilgili maddelerinın uygulanması gerekir.


O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayet hakkı (aktif husumet) yokluğundan istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçesi ile kısmen kabulüne hükmolunması ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.


SONUÇ :


Yukarıda yazılı nedenlerle, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2025 tarihli ve 2024/1548 E. 2025/557 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),


Trabzon 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 4.07.2024 tarih ve 2024/42 E. 2024/242 K. sayılı kararının re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.09.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



ree

Yorumlar


bottom of page