ZARARIN, İDARENİN KAMU HİZMETİNİ İFA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ TAM OLARAK YERİNE GETİRMEMESİNDEN KAYNAKLANDIĞI, DAVANIN ŞAHSİ HAKLARI DOĞRUDAN İHLAL EDİLENLER TARAFINDAN AÇILAN TAM YARGI DAVASI VASFINDA OLDUĞU
- Av. Özgür GÜL

- 3 Ağu
- 2 dakikada okunur
Davacıya ait, 6306 sayılı Kanun hükümlerine göre “Riskli Alan” ilan edilen bölgede yer alan dava konusu taşınmaza karşılık, davalı TOKİ Başkanlığı tarafından rezerv alanda yapılmış olan konutlardan verilmesi için yapılan anlaşma kapsamında, davacıya öngörülen inşaat alanından daha küçük konut verildiğinden bahisle, oluşan zararın tazmin istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE görülmesi hakkında
UYUŞMAZLIK MAHKMESİ'NİN 3.2.2025 T, 2024/454 K., 2025/119 K.,SAYILI KARARI
Riskli Alan Tazminat Davası
· Vakıa: Davacı, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un tatbiki neticesinde, "riskli alan" olarak ilan edilen bölgede bulunan ve mülkiyetinde tasarruf ettiği taşınmazın akabinde, davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) nezdinde tesis edilen muvafakatname uyarınca, rezerv alanda inşa edilen konutlardan birinin kendisine tahsis edilmesini temin etmiştir. Bilahare, tahsis olunan konutun, mezkûr muvafakatnamede dercedilen inşaat sahasından mütecaviz bir noksanlık ihtiva ettiği iddiasıyla, davacı, bu noksanlıktan mütevellit zararın tazmini talebiyle dava ikame eylemiştir.
· Yargısal Süreç: Davacı, işbu tazminat davasını evvelen adli yargı nezdinde ikame etmiş ise de, yerel mahkeme, yargı yolu cihetinden vaki itirazı kabule şayan bularak, mezkûr ihtilafın idari yargının selahiyetine girdiğini mütalaa etmiş ve davayı usul yönünden reddetmiştir. Müteakiben, davacı, aynı talebi havi dava dilekçesini idari yargı nezdinde tevdi eylemiştir. İdare mahkemesi ise, ilk inceleme safhasında, dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde tarif edilen niteliklere haiz olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Tekrar dava ikamesi üzerine, idare mahkemesi, bu defa adli yargının ihtilafın hallinde görevli olduğuna içtihat getirerek, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi mucibince görevli yargı yerinin tayini için dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesi'ne intikal ettirmiştir.
· Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Hukuki Mütalaası: Uyuşmazlık Mahkemesi, öncelikle 6306 sayılı Kanun'dan neşet eden işlemlerin kamu hizmeti mahiyetinde olduğunu, davacı ile idare arasındaki muvafakatnamenin ise, adi bir özel hukuk sözleşmesi telakki edilemeyeceğini beyan etmiştir. Mahkeme, davacının uğradığı zararın, idarenin kamu hizmetini ifa yükümlülüğünü bihakkın yerine getirmemesinden neşet ettiğini, dolayısıyla davanın "idari fiil ve işlemlerden mütevellit, şahsi hakları doğrudan ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davası" vasfını haiz bulunduğunu değerlendirmiştir. Bu bağlamda, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesi ve 6306 sayılı Kanun'un 6/9. maddesi hükümleri tahtında, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği içtihadına varmıştır.
· Hüküm: Derpiş edilen gerekçeler muvacehesinde, Uyuşmazlık Mahkemesi, davanın halli hususunda İDARİ YARGININ GÖREVLİ olduğuna ve Kocaeli 2. İdare Mahkemesinin vaki başvurusunun REDDİNE karar vermiştir.






Yorumlar