top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Özgür GÜL

SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE KAPSAM DAHİLİNE ALINMIŞ OLAN RİSKLER HARİCİNDE, KAPSAM DIŞI BIRAKILMIŞ RİSKLERİN AÇIKÇA BELİRTİLMESİ GEREKTİĞİ, BELİRTİLMEMİŞ OLAN RİSKLERİN TEMİNAT KAPSAMINDA SAYILACAĞI

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında belirildiği gibi sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış risklerin açıkça belirtilmesi gerektiği, belirtilmemiş olan risklerin teminat kapsamında sayılacağı, buna göre davaya konu olayın poliçenin "4.17 Özel Şartlar" başlığında teminat kapsamı dışındaki haller olarak sayılan sekiz maddenin içinde bulunmadığı anlaşılmasına göre, İtiraz Hakem Heyetince davacının talebinin teminat kapsamında olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ'NİN 23.1.2023 TARİH, 2022/11852 ESAS VE 2023/852 KARAR SAYILI İLAMI


MAHKEMESİ : ... Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/8190- 2019/2772

SAYISI : 2019/İHK-15041

HÜKÜM/KARAR : Başvurunun reddi/ İtirazın reddi

SAYISI : K-2019/39963


Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın reddine karar verilmiştir.


Karara davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.


... kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


I. DAVA


Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının aracının davalı nezdinde kasko poliçesi bulunduğunu, davacının aracını kiralanması için davadışı işyerine teslim ettiğini, akabinde davacının aracının sahte kimlikle kendini ... olarak tanıtan şahsa 19.10.2018 tarihli sözleşme ile 10 günlüğüne kiralandığını, sürenin sonunda araca ve şahsa ulaşılamadığını, aracın aracı kiralayan şahıs tarafından çalındığının anlaşıldığını, davacının bahsi geçen olay nedeniyle Adana Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulunduğunu, aracı çalan kimliği belirsiz kişi hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturmanın devam ettiğini, aracın kasko değerinin 86.248,00 TL olduğunu, poliçede yer alan 3.500,00 TL genel muafiyet indiriminin mahsup edilmesinden sonra kalan 82,748,00 TL araç bedelinden davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 82.748,00 TL araç bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.


II. CEVAP


Davalı vekili cevap dilekçesinde; kasko poliçesinde yer alan aracın aracı kiralayan kişiler tarafından çalınması durumunda zararın teminat dışı kaldığına ilişkin kloz uyarınca başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.


III. ... KARARI


Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.1.b Sigortanın Konusu başlıklı maddesinde gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların teminat dahilinde yer aldığının açıklandığı, dosya kapsamından davacıya ait aracın kendini ... olarak tanıtan şahsa 19.10.2018 günü günlüğü 150,00 TL'den 10 günlüğüne kiralandığı, 29.10.2018 günü şahsın aracın kira süresini uzatmak istediğini beyan ettiği, 30.10.2018 tarihinden sonra araca ve şahsa ulaşılamadığı, taraflar arasında tanzim edilen kasko poliçesinin 4.7 maddesinde; emniyeti suiistimalden (güveni kötüye kullanma) kaynaklanan hasarların teminat dışı olduğunun düzenlendiği, yine poliçenin 4.17. maddesinde, sigorta ettireni, sigortalıyı veya sürücüyü, resmi sıfat takınarak veya güven oluşturarak, şekil, davranış, görüntü ve eylemlerle yanıltarak sigortalı aracın ve/veya anahtarların elde edilmesi suretiyle meydana gelen hırsızlığa teşebbüs veya hırsızlık sonucu oluşan hasarlar ile, aracın aracı kiralayan kişiler tarafından çalınmasının teminat dışı olduğunun düzenlendiği, gerek poliçenin 4.7. maddesinden, gerekse poliçenin 4.17. maddesinden aracın, aracı kiralayan kişi tarafından çalınması halinde oluşan zararın teminat dışı bırakıldığının anlaşıldığı, dosyada yer alan belgelerden ise, aracın aracı kiralayan şahıs tarafından çalındığının sabit olduğu, buna göre davacının talebinin teminat dışında kaldığı..." gerekçesiyle, başvurunun reddine karar verilmiştir.


IV. İTİRAZ


A. İtiraz Yoluna Başvuranlar


Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.


B. İtiraz Sebepleri


Davacı vekili itiraz dilekçesinde; olayın emniyeti suiistimal olmadığını, dolandırıcılık kapsamında olduğunu, poliçe özel hükümleri dolayısıyla davacı ... ettirenin, davalı ... şirketi tarafından bilgilendirilmediğini belirterek, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.


C. Gerekçe ve Sonuç


İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...... tarafından, poliçenin 4.7. ve 4.17. maddeleri kapsamında başvurunun reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davacı vekilince, poliçe özel hükümleri konusunda, davacı ... ettirenin, davalı ... şirketi tarafından bilgilendirilmediği ileri sürülmekte ise de, 6102 sayılı TTK'nun 1423 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında “(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.” hükmünün düzenlendiği, buna göre davacı tarafından poliçeye anılan maddede yazılı ondört gün içinde itiraz edildiğinin kanıtlanmadığı, bu nedenle davacı vekilinin itirazının yerinde görülmediği..." gerekçesiyle, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.


V. TEMYİZ


A. Temyiz Yoluna Başvuranlar


İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


B. Temyiz Sebepleri


Davacı vekili temyiz dilekçesinde; olayın emniyeti suiistimal olmadığını, dolandırıcılık kapsamında olduğunu, davalı tarafından tanzim edilen kasko poliçesinin “Özel Şartlar” kısmında dolandırıcılık yoluyla aracın çalınmasının teminat kapsamı dışında bırakıldığına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11 inci maddesinin 1 inci ve 4 üncü fıkralarında açıklanan hükümlere göre kapsam dışında tutulacak risklerin poliçede açıkça belirtilmediği durumlarda, olaya konu risklerin teminat kapsamında olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek, ... kararının bozulmasını istemiştir.


C. Gerekçe:


1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme


Uyuşmazlık; davalı ... şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın sahte kimlik belgesi kullanılmak suretiyle ele geçirilmesi sonucu oluşan araç bedeli talebine ilişkindir.


2. İlgili Hukuk


6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1453 vd maddeleri, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11 inci maddesinin 1 inci ve 4 üncü fıkraları, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları.


3. Değerlendirme


Somut olayda davacının aracının davalı nezdinde kasko sigorta poliçesinin bulunduğu, poliçenin 18.09.2018 tarihinde tanzim edildiği, poliçenin vadesinin 18.09.2018-18.09.2019 tarihleri arasında olduğu, davacının aracını kiralanması için ... Oto Kiralama( ...) isimli işyerine teslim ettiği, akabinde söz konusu işyerinde davacının aracının sahte kimlikle (sürücü belgesi) kendini ... olarak tanıtan şahsa 19.10.2018 tarihli sözleşme ile 10 günlüğüne kiralandığı, sürenin sonunda 29.10.2018 günü anılan şahsın telefonla arayarak aracın kira süresini uzatmak istediğini beyan ettiği, ancak 30.10.2018 tarihinden sonra araca ve şahsa ulaşılamadığı, anılan şahsın adresine gidildiğinde böyle bir kişinin bulunmadığı, aracın kiralanması sırasında sunulan sürücü belgesinde aracı kiralayan şahsın resminin bulunduğu, ancak sürücü belgesindeki diğer bilgilerin olayla ilgisi olmayan ve olay sırasında Ankara’da bulunan ... isimli bir polis memuruna ait olduğunun tespit edildiği, aracın aracı kiralayan şahıs tarafından dolandırıcılık yoluyla ele geçirildiğinin anlaşıldığı, davacının bahsi geçen olay nedeniyle 30.10.2018 tarihinde Adana Emniyet Müdürlüğü'ne şikayette bulunduğu, Yankesicilik Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından davacının ifadesinin alındığı, aracı çalan kimliği belirsiz kişi hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/80452 soruşturma sayılı dosyasında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturmanın devam ettiği, anılan soruşturma dosyasında söz konusu kişi hakkında daimi arama kararı çıkartıldığı, ancak şüpheli kişi bulunamadığı için iddianame hazırlanmadığı ve kamu davası açılmadığı anlaşılmıştır.


Taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulduğunun kabulünden sonra; 6102 sayılı TTK ve Kasko Sigorta Sözleşmesi Genel Şartları hükümleri uyarınca dava konusu rizikonun kasko sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığının irdelenmesi zaruridir.


Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü kasko sigorta sigortasının teminatı kapsamındadır.


5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir. Ancak, sigorta sözleşmelerinde işin özelliğine uygun olarak özel şartlar tesis edilebilir. Bu hususlar, sigorta sözleşmesi üzerinde ve özel şartlar başlığı altında herhangi bir yanılgıya neden olmayacak şekilde açık olarak belirtilir.”, 4 üncü fıkrasında ise “Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.


Davaya konu kasko poliçesinin 4.17 Özel Şartlar başlığında aracın çalınması durumunda poliçe teminat kapsamı dışında sayılan hususların sekiz madde halinde sayıldığı, bu maddelerin; “1. Sigortalı araca ait anahtarların; araç üzerinde veya araç içerisinde bırakılması nedeniyle meydana gelen hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs zararları, anahtarsız çalıştırılabilen araçlarda aracın çalışır vaziyette bırakılması veya çalıştırma amaçlı kullanılan kart veya aparatın araç içerisinde bırakılması veya bu cihazların, aracın kapılarını açma mesafesinde bulunması sonucu meydana gelen hırsızlık ve hırsızlığa teşebbüs zararları,


2. Sigorta ettireni, sigortalıyı veya sürücüyü, resmi sıfat takınarak veya güven oluşturan şekil, davranış, görüntü ve eylemlerle yanıltarak sigortalı aracın ve/veya anahtarlarının elde edilmesi suretiyle meydana gelen hırsızlığa teşebbüs veya çalınmasından doğan zararlar,


3. Cebir, fiziksel şiddet kullanılmaksızın araca ait anahtarları ele geçirerek yapılan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs sonucu oluşan zararlar,


4. Otopark fişi/belgesi olmadan, aracın valeye/otoparka teslim edilmesi sonrası oluşan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs sonucu oluşan hasarlar,


5. Aracın vale veya otopark görevlisi tarafından çalınması neticesi ile oluşan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs sonucu oluşan hasarlar,


6. Kendisine ait olmadığı halde gönül rızası ile kullanılmasına izin verilen veya kendisine emanet olarak teslim edilen aracın, bu kişilerce çalınmaya teşebbüs edilmesi veya çalınması neticesinde meydana gelen zararlar,


7. Sigorta ettiren/sigortalı/araç sahibi/sürücünün algılama yeteneğinin zayıflamasından ve/veya içinde bulunduğu hal ve şartlardan yararlanarak sigortalı aracın anahtarlarının ele geçirilmesi sonucu meydana gelen hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüs,


8. Aracın, aracı kiralayan kişiler tarafından çalınması” şeklinde tahdidi olarak belirtildiği, anılan sekiz maddenin tamamının aracın çalınmasına ilişkin olduğu anlaşılmış olup, olayın aracın çalınması olarak kabul edilebilmesi için sigortalının ya da malikin bilgisi ve izni dışında aracın zilyetliğinin elde edilmesi gerektiği açıktır.


Oysa eldeki davaya konu olayda davacının aracını tamamen kendi iradesi ile aracın kiralandığı ... Oto Kiralama(...) adlı işyerine teslim ettiği, sahte kimlikle (sürücü belgesi) aracın davadışı kimliği belirsiz kişi tarafından kiralandığı, yapılan ceza soruşturması sırasında anılan kişi tarafından sunulan kimlik belgesinin (sürücü belgesi) sahte olduğunun anlaşıldığı, aracı çalan kimliği belirsiz kişi hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/80452 soruşturma sayılı dosyasında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturmanın devam ettiği, anılan soruşturma dosyasında söz konusu kişi hakkında daimi arama kararı çıkartıldığı, ancak şüpheli kişinin bulunamadığı, sonuç itibariyle sahte kimlik belgesi ile dolandırıcılık kapsamında davacının aracının ele geçirildiği anlaşılmıştır.


Şu durumda; yukarıda anılan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 11 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında belirildiği gibi sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış risklerin açıkça belirtilmesi gerektiği, belirtilmemiş olan risklerin teminat kapsamında sayılacağı, buna göre davaya konu olayın poliçenin "4.17 Özel Şartlar" başlığında teminat kapsamı dışındaki haller olarak sayılan sekiz maddenin içinde bulunmadığı anlaşılmasına göre, İtiraz Hakem Heyetince davacının talebinin teminat kapsamında olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.


VI. KARAR


Değerlendirme bölümünde açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan ... kararının BOZULMASINA,


Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,


Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere mahkemeye gönderilmesine,


23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




89 görüntüleme0 yorum

Comentários


bottom of page