Maaş hacizindeki sıra, sıra cetveli değildir. Mahkemece genel muvazaa hükümlerine göre yargılama yapılması gerekir. Bu halde ispat yükü davacı tarafta olup, muvazaa kuralları çerçevesinde iddiasını ispat etmek zorundadır.
YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ'NİN 23.09.2019 TARİH, 2916/3931 ESAS VE 2019/3783 KARAR SAYILI İLAMI
Dava: Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, dava dışı borçlu ...’ın kredi borcu nedeniyle başlatılan icra takip dosyalarından gönderilen maaş hacizlerinde kesintilerin 1.sırada bulunan davalının icra dosyası kesintilerinin sona ermesinden sonra başlayacağının bildirildiğini, davalının takip dosyasına konu olan bononun davalı ile borçlu arasında muvazaalı olarak düzenlendiğini, borçlu ile alacaklının aynı okulda görev yapan iki öğretmen ve yakın arkadaş olduklarını ileri sürerek ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/11642 Esas sayılı dosyasından 2. sırada bulunan maaş haczinin 1. sıraya, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2014/13438 sayılı dosyasından 3. sırada bulunan maaş haczinin ise 2. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin borçlu ...'a elden 50.000,00 TL. borç verdiğine ilişkin taraflarca imzalanmış yazılı belge olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Ü
Mahkemece, iddia, savunma, ilgili icra dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre yargılama aşamasında taraf vekillerinin icra dosyasındaki borçların dava dışı borçlu tarafından icra dosyasına ödendiğini ve davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı tarafın dava dışı borçlu ile aralarında düzenledikleri her zaman düzenlenmesi mümkün olan adi yazılı sözleşme haricinde alacağın gerçek bir borç ilişkisine dayandığına dair delil ibraz edemediği alacağının varlığını ispatlayamadığı davacının dava açılışı esnasında haklı olduğu gerekçesiyle yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, maaş haczine ilişkin muvazaaya dayalı sıraya itiraz davasıdır.
Maaş hacizindeki sıra, sıra cetveli değildir. Mahkemece genel muvazaa hükümlerine göre yargılama yapılması gerekir. Bu halde ispat yükü davacıda olup davacının davasını ispata yarar dosyaya delil sunamadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davalının yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru değildir. Bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmemesi nedeniyle kararın HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararın hüküm kısmının 3. bendi olan "Davacı tarafından yapılan 30,00 TL. tebligat ve yazışma gideri ile 55,40 TL başvurma ve peşin harç giderinden ibaret toplam 85,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresi çıkarılıp yerine "Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına" ibaresi yazılarak, 5. bendi olan “AAÜT 13 maddesi uyarınca davacı vekilinin emek ve mesaisine karşılık 1.800,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkarılarak “Davacı vekili hakkında vekalet ücreti takdirine yer olmadığına’ ibaresi yazılarak, mahkeme kararının değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Comments