KISMEN ÖDENDİĞİ SABİT OLAN FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ ALACAĞINDA, MAHKEME TARAFINDAN BELİRLENEN KALAN KISIM İÇİN MAHSUP-İNDİRİM SIRASI NASIL OLMALIDIR ?
- Av. Özgür GÜL
- 11 dakika önce
- 4 dakikada okunur
Somut olayda İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağından, davalı tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra uygun bir indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki açıklanan yöntemle fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
Tanık anlatımı ile ispatlanan fazla çalışma ücreti alacağından; önce uygun oranda indirim yapılmalı, bundan sonra işverence ödenen miktar mahsup edilmelidir. Bu husus gözetilmeden önce mahsup işlemi uygulanıp daha sonra uygun indirim uygulanarak sonuca gidilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ'NİN 18.04.2024 TARİH, 2024/2799 ESAS VE 2024/7094 KARAR SAYILI İLAMI
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2262 E., 2023/4142 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/824 E., 2023/21 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı Şirketin Kuveyt Havalimanı projesinde kaynakçı ustası olarak çalıştığını, ücreti aylık olduğu belirtilmesine rağmen fiilen çalışılmayan günlerin ücreti kesilmek sureti ile eksik ödeme yapıldığını, işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde işçiye yıllık 30 günlük izin verileceği düzenlenmesine rağmen bu izinlerin kullandırılmadığını, müvekkilinin çalışmış olduğu projenin bitme aşamasına gelmesi üzerine davalı Şirketin işçi sayısını azaltmaya başladığını, sonrasında Covid-19 salgınıyla beraber işçilerin toplu şekilde işten çıkartıldığını ileri sürerek kısmi alacak davası olarak kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, eksik ödenen ücret ve yol ücreti, belirsiz alacak davası olarak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının KWD cinsinden faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı def'ini ileri sürmüş ve davacının ... İnşaat Kuwait SPC Şirketine bağlı olarak çalıştığını, müvekkili şirket ile ... İnşaat Kuwait SPC Şirketi arasında herhangi bir organik bağın bulunmadığını, uyuşmazlığın Kuveyt kanunlarına göre Kuveyt'te çözülmesi gerektiğini, iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağını, müvekkiline ait şantiyede işin gerektirdiği hâllerde fazla çalışma yapılması hâlinde fazla çalışılan saatlere ilişkin ücretlerin bordrolara yansıtılarak zamlı olarak işçilere ödendiğini, her işçiye mutlaka haftada bir gün izin kullandırıldığını, bu durumun puantaj cetvellerinde sabit olduğunu, davacının ücretinin eksiksiz ödendiğini ve yıllık ücretli izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu uyuşmazlığa yabancılık unsuru içermesi nedeniyle Kuveyt hukukunun uygulanması gerektiği, davalı Şirketin Kuveyt'teki işlerini yürütmek amacı ile ... İnş. Kuwait SPC şirketini kurduğu, her iki Şirket arasında organik bağ bulunması nedeni ile işçilik alacaklarından davalı Şirketin sorumlu olduğu, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiği, Kuveyt kanunlarındaki düzenlemeler kapsamında yapılan hesaplamaya göre işçinin fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacakları bulunduğunun belirlendiği, ayrıca yapılan ödeme miktarları mahsup edildiğinde işçinin bakiye ücret alacağının varlığının da tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; husumete ilişkin itirazını tekrar ile dava dışı Şirketle müvekkili arasında organik bağ bulunmadığını, davacının iş görme edimini 7 gün üst üste yerine getirmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin dava dışı işveren tarafından devamsızlık haklı nedenine dayalı feshedildiğini, ödenmeyen ücret alacak bulunmadığı gibi davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık anlatımlarına göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ücret alacakları bulunmadığını ve mahsup işleminin hatalı gerçekleştirildiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyuşmazlık hakkında maddi hukuk yönünden Kuveyt hukukunun uygulanması isabetli olduğu, davacının iş görme edimini 7 gün üst üste yerine getirmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin devamsızlık haklı nedenine dayalı feshedildiğini ileri süren işverence feshe ilişkin yazılı delil sunulmadığı, bu hususta işverene bağlı çalışmasını sürdüren davalı tanıklarının beyanına itibar edilerek sonuca ulaşılamayacağından davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığının kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, davalı işverenin işyerinde çalışma düzenini gösterir şekilde düzenlenmiş işyeri kayıtlarını dosya içerisine sunmadığı, davacının fazla çalışma iddiasını tanık anlatımları ile ispatladığı, banka kaydı ile ödendiği belirlenen miktarların mahsubu ile ödenmeyen ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf nedenlerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hüküm altına alınan alacakların ispat ve hesaplanması ile davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatları ödenmesini gerektirecek şekilde son bulup bulmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. Kuveyt İş Kanunu hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan fazla çalışma ücreti alacağından, davalı tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra uygun bir indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki açıklanan yöntemle fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
3. Tanık anlatımı ile ispatlanan fazla çalışma ücreti alacağından; önce uygun oranda indirim yapılmalı, bundan sonra işverence ödenen miktar mahsup edilmelidir. Bu husus gözetilmeden önce mahsup işlemi uygulanıp daha sonra uygun indirim uygulanarak sonuca gidilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Comentarios