top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Özgür GÜL

İYUK - SÜRESİNDE SAVUNMA VERMEYEN DAVALI İDARE VEKİLİNE, DAVANIN REDDİ HALİNDE VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLİR Mİ ?

Süresinde savunma vermeyen, sadece ara kararı gereği istenilen bilgi ve belgeleri gönderen davalı idare vekilinin, davanın reddedilmesinde, müvekkili olan idareye herhangi bir hukuki yardımının bulunmadığı açık olup, İdare Mahkemesince davalı idare vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SAMSUN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 4. İDARİ DAVA DAİRESİ'NİN 22.09.2020 TARİH, 2020/447 ESAS VE 2020/684 KARAR SAYILI İLAMI


İSTEMİN ÖZETİ: Dava, Trabzon Üniversitesi'nde yabancı uyruklu öğretim görevlisi olarak 01.01.2015 tarihinde göreve başlayan ve iş sözleşmesi 31.12.2018 tarihinde feshedilen davacı tarafından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL kıdem tazminatı, 1.000,00 TL ihbar tazminatı, 500,00 TL yıllık izin alacağı olmak üzere toplamda 16.500,00 TL.nin yasal faizleriyle birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

Trabzon İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 29/11/2019 gün ve E:2019/229, K:2019/1300 sayılı kararıyla; 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda, 2547 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılacak yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ödenecek olan ve bir iş ya da menfaate karşılık ödenen bedel anlamına gelen “ücretin” Bakanlar Kurulunca belirlenecek esaslar dahilinde Yükseköğretim Kurulunca tespit edileceği belirtilmiş olmakla birlikte anılan esasları (sözleşmeli çalışma esaslarını, ödenebilecek sözleşme ücretlerinin üst sınırlarını ve benzeri diğer hususları) belirleyen 1983/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında, Yükseköğretim Kurumlarında çalıştırılacak Yabancı Uyruklu Öğretim Elemanlarına ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü ve Maliye Bakanlığının onayı ile idare ile davacı arasında akdedilen tip sözleşmede aylık sözleşme ücreti ile parasal hakları dışında kıdem tazminatı ve benzeri ad altında tazminat ödenebileceği yönünde bir düzenleme yer almadığı, bu durumda, ilgili mevzuatta sözleşmeli olarak çalıştırılan ve iş mevzuatı hükümlerine tabi olmayan yabancı uyruklu öğretim elemanlarına kıdem tazminatı ve benzeri herhangi bir tazminat ödenebileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığından, sözleşmesinin feshi nedeniyle yoksun kalındığı ileri sürülen kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

 

Davacı tarafından; 2547 sayılı Yasanın 34'üncü maddesi uyarınca istihdam edilen sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanlarının çalıştırılma esaslarını belirleyen 83/7148 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında, sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim elemanlarına ikramiye ve ihbar-kıdem-iş sonu tazminatı niteliğinde bir ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir düzenleme getirilmediği, diğer çalışanlara olduğu gibi, sözleşmeli yabancı uyruklu personele de ihbar-kıdem-işsonu tazminatı veya ikramiye ödenmesine ilişkin usul ve esaslara konuyu düzenleyen Bakanlar Kurulu Kararında yer verilmesi gerektiği, eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, konu ile ilgili lehe emsal Danıştay kararlarının bulunduğu, öte yandan, davalı idarenin vekil ile temsil edilmemesine karşın lehine vekalet ücretine hükmedildiği ileri sürülerek mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

 

Karar veren Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi'nce dava dosyası 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi hükümleri doğrultusunda incelenerek işin gereği görüşüldü:

 

İstinafa konu idare mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmı hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektirecek neden bulunmadığından davacının kararın bu kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir.

 

İstinafa konu idare mahkemesi kararının davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı hakkında ise:

 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde; yargılama giderlerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulayacağı belirtilmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323. maddesinde vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış olup, 326. maddesinde ise aleyhinde hüküm kurulan (davayı kaybeden) tarafın yargılama giderlerini ödemesine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.

 

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinin 1. fıkrasında; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tebligat ve cevap verme" başlıklı 16. maddesinin 3 numaralı bendinde; tarafların yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli Mahkemenin kararıyla otuz günü geçmemek üzere ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; aynı maddenin 4 numaralı bendinde ise; tarafların, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara ve ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyecekleri yolunda düzenlemelere yer verilmiştir.

 

Anılan maddelerin incelenmesinden; avukatın, hukuki yardımının karşılığı olan avukatlık ücretini almaya hak kazanabilmesi için, hukuki yardım olarak nitelendirilen hizmetini, yasa ile belirlenen süre içinde yerine getirmesi gerekmektedir.

 

Dosyanın incelenmesinden; dava dilekçesinin 26/03/2019 tarihinde usulüne uygun olarak davalı idareye tebliğ edildiği, davalı idarece süresi içinde vekil vasıtasıyla değil rektörlük makamınca savunma verildiği, anılan savunma dilekçesinin davacı vekiline tebliği üzerine savunmaya cevap verilmeyerek dosyanın tekemmül ettiği, sonrasında Mahkemenin 01/07/2019 günlü ara kararına bu kez davalı idare vekilince (hukuk müşaviri) cevap verildiği anlaşılmaktadır.

 

Bu durum karşısında, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri dikkate alındığında; süresinde savunma vermeyen, sadece ara kararı gereği istenilen bilgi ve belgeleri gönderen davalı idare vekilinin, davanın reddedilmesinde, müvekkili olan idareye herhangi bir hukuki yardımının bulunmadığı açık olup, İdare Mahkemesince davalı idare vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle; Trabzon İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 29/11/2019 gün ve E:2019/229, K:2019/1300 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, anılan kararın Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine ilişkin kısmına yönelik istinaf başvurusunun ise kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine, aşağıda dökümü yapılan 227,10 TL istinaf yargılama giderinin takdiren 113,55 TL'lik kısmının davalı idare tarafından davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, fazladan alınan 54,40 TL harcın istemi halinde, artan posta avansının re'sen davacıya iadesine, 22/09/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.




50 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page