top of page

ECRİMİSİL TAZMİNATI TALEP EDİLEBİLECEK DÖNEMLER, İNTİFADAN MEN KOŞULUNUN İSTİSNALARI

Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. 
Davacıların kullandığı veya kullanabileceği yer bulunması halinde ecrimisil istenemeyeceği, yer bulunmaması durumunda, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davalı tarafından kiraya verilen yerler için intifadan men koşulunun aranmayacağı, kiraya verilmeyen yerler için ise taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi dava dilekçesinin veya noter ihtarnamesinin davalıya tebliğinden itibaren ecrimisil istenebileceği gözönünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ'NİN 12.11.2018 TARİH, 2018/10890 ESAS VE 2018/18517 KARAR SAYILI İLAMI


MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


K A R A R


Davacılar, davalı ile ortak murislerinden kalan dava konusu taşınmazlar üzerindeki dükkan ve dairelerin davalı tarafından kiralandığını, dava açmadan önce noter ihtarnamesi gönderdiğini ancak kendilerine ödeme yapılmadığını belirterek geriye dönük beş yıllık ecrimisil talebinde bulunmuşlardır.


Davalı cevabında, davacıların ancak ihtarnameden sonra ecrimisil isteyebileceklerini, daha önceden davacıların bazı dükkan ve daireleri kullandıklarını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.


Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar; davalı vekili tarafından, davacılar tarafından daha önce verilmiş olan muvafakatin ortaklığın giderilmesi davası ve noter ihtarnamesiyle geri alındığını belirterek, 2011 yılından sonra ecrimisil istenebileceği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.


Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.


Bilindiği üzere ecrimisil; malikin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatıdır. Dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.


Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.


Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.


Somut olaya gelince, yerel mahkemece hükme elverişli yeterli araştırma yapılmamış, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan dükkan ve konutlarda boş yer bulunup bulunmadığı, davalının kullandığı bölüm dışındaki taşınmaz parçasının kim ya da kimler tarafından kullanıldığı, davacıların kullanabileceği alan bulunup bulunmadığı saptanmamıştır. Davacıların kullandığı veya kullanabileceği yer bulunması halinde ecrimisil istenemeyeceği, yer bulunmaması durumunda, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davalı tarafından kiraya verilen yerler için intifadan men koşulunun aranmayacağı, kiraya verilmeyen yerler için ise taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi dava dilekçesinin veya noter ihtarnamesinin davalıya tebliğinden itibaren ecrimisil istenebileceği gözönünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.


SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



ree

Yorumlar


bottom of page