İPOTEK BEDELİNİN UYARLANMASI DAVASI, ÜST SINIR İPOTEĞİ
- Av. Özgür GÜL
- 1 May
- 5 dakikada okunur
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların taşınmazına konulan ipoteklerin ileride doğacak veya doğması muhtemel olan alacakların teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak tesis edildiğinin ipotek senetlerinden anlaşıldığı, üst sınır ipoteğinin, ileride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilmesi nedeniyle bu belirsizliğin ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosunda bir limitle belirlendiği, bu nedenle ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz, icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer ferilerin, yani 4721 sayılı Kanun'un 875 inci maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarının, bu tür ipotekte tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşmasının mümkün olmayacağı, eldeki davada davalıların sorumlu tutulacağı en fazla miktarın da ipotek akit tablolarında gösterilen miktar kadar, yani toplam 632.00,00 TL olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılığının bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ'NİN 30.10.2023 TARİHİ, 2022/2830 ESAS VE 2023/6264 KARAR SAYILI İLAMI
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/278 E., 2018/216 K.
Taraflar arasındaki ipotek bedelinin uyarlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 160.660,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ...Ş.'nin Canay Turizm Yatırım İşletmeciliği San.ve Tic. Ltd. Şti.ve Klas Turizm İnş. İthalat İhracat San.ve Tic. Ltd. Şti. ile ticari ilişkiye girdiğini, bu şirketlerin davacı şirketten aldıkları ticari kredinin ve davacı şirketten yaptıkları mal alımlarından kaynaklanan doğmuş veya doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere bağımsız bölüm üzerinde, Canay Turizm Yatırım İşletmeciliği San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 02.04.1992 tarihli 1 inci derece eski Türk Lirası olarak 12.000.000,00 TL, Canay Turizm Yatırım İşletmeliliği San. ve Tic. Ltd. Şti. adına 26.05.1993 tarihli 2 nci derece eski Türk Lirası olarak 120.000.000,00 TL, Klas Turizm İnş. İthalat İhracat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adına 30.11.1994 tarihli 3 üncü derece eski Türk Lirası olarak 500.000.000TL ipoteklerinin verildiğini, Canay Turizm Yatırım İşletmeciliği San.ve Tic. Ltd. Şti.'nin davacı şirketten mal alımlarından kaynaklanan 1.427,55 TL, Klas Turizm İnş. İthalat İhracat San.ve Tic. Ltd. Şti.'nin ise davacı şirketten mal alımlarından kaynaklanan 14.740,00 TL cari hesap borcu bulunduğunu, yine Canay Turizm Yatırım İşletmeciliği San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin davacı şirketten en son 26.08.2016 tarihinde mal alımı yaptığını, bu şirketlere bu şirketlere ilişkin cari hesap ekstrelerinin ekte sunulduğunu, buna rağmen davalıların Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/674 E. sayılı dosyası ile ipoteklerin kaldırılması için dava açtıklarını ileri sürerek davacı şirketin alacağına kavuşması için bu ipotek bedellerinin günün ekonomik koşullarına uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; bu davanın tarafının müvekkillerinin değil de davacının ticari ilişkide bulunduğu kişilerin olduğunu, davalı gözüken kişilerin davacı ile üçüncü kişiler arasında yapılan ticari ilişkinin teminatı olarak bu ipoteği vermiş olduklarını, verilen ipoteğin üst sınır-azami meblağ ipoteği olduğunu ve bu tür ipotekler tesis edilirken tarafların rızası ile yapıldığını ve her iki tarafın rızası ile tespit edilen bu limitin aşılmasının mümkün olmadığını, Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/674 E. sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılması istenilmesi üzerine bu davanın açılmış olduğunu, Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/674 E. sayılı davada alınan bilirkişi raporuna göre bu ipoteğin kaldırılması gerektiğinin tespit edildiğini savunarak öncelikle taraf sıfatı yokluğundan reddine, esas yönünden ise haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ipoteğe konu bağımsız bölümün ... ve ... adına kayıtlı olduğu, davacı lehine tesis edilen 3 ayrı ipoteğin üst limit ipoteği olduğu, tüm giderleri ile birlikte ipotek bedelinin ulaşacağı azami miktarın 632,00 TL olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 875 inci maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz ve icra giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının bu limiti aşmasının mümkün olmadığı, ipoteğin üst sınır ipoteği olması nedeniyle davalıların sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduklarından ve uyarlamanın da şartları bulunmadığından alınan bilirkişi raporuna itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçesiz olarak karar verildiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınması gerektiğini, lehine ipotek konulan şirketlerden alacaklı olunduğu, aleyhine icra hukuk mahkemesinde açılan ipoteğin fekki davasının haksız olduğunu, Klas şirketine karşı alacak nedeniyle Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2007/12147 E. sayılı dosyada takip başlatıldığını, ancak borcun tahsil edilemediğini, Canay şirketinden de borcun tahsil edilemediğini, mahkemenin icra dosyasını bile incelemediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların taşınmazına konulan ipoteklerin ileride doğacak veya doğması muhtemel olan alacakların teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak tesis edildiğinin ipotek senetlerinden anlaşıldığı, üst sınır ipoteğinin, ileride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilmesi nedeniyle bu belirsizliğin ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceğinin ipotek akit tablosunda bir limitle belirlendiği, bu nedenle ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz, icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer ferilerin, yani 4721 sayılı Kanun'un 875 inci maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarının, bu tür ipotekte tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşmasının mümkün olmayacağı, eldeki davada davalıların sorumlu tutulacağı en fazla miktarın da ipotek akit tablolarında gösterilen miktar kadar, yani toplam 632.00,00 TL olması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılığının bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipotek bedellerinin uyarlanması istemine ilişkin olup, uyarlanma koşullarının oluşup oluşmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 875 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Comentarios