Av. Bilgi GÜL & Av. Özgür GÜL
ÖZET
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Ayrıca bono veya buna benzer belgelerle beraber şikayetçinin taraf olmadığı alacaklı ile borçlu arasında düzenlenen rehin gibi resmi belgeler bulunması halinde dahi şikayet edilen alacaklının alacağını başka delillerle ispatlaması gerekir.
Somut olayda şikayet olunan *** Tekstil A.Ş. Majestikten alacaklı, *** ise borçlu *** Tekstil den alacaklıdır. *** Tekstil aynı zamanda davacı temlik eden bankaya rehin tarihinden önce imzalanmış bir kredi sözleşmesine istinaden borçludur. Kredi borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlu *** Tesktil bedeli paylaşıma konu taşınmazını *** Halı’nın borcuna karşılık *** A.Ş. lehine rehin tesis etmiştir. Rehin tarihi itibariyle rehin veren banka borçlusu *** Tekstil A.Ş'nin lehine rehin verilen davalıya bir borcu bulunmamaktadır. Sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle kayıtlarda bulunan rehin bedeline göre oldukça az miktarda olan alacağın da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kendi borcunu ödemede temerrüde düşen borçlunun taşınmazını 3. kişi lehine rehin vermesi muvazaa yapıldığına karinedir. Bu durumda muvazaayı kabul ederek davanın kabulüne karar vermek gerekirken alacaklı ile borçlu arasındaki resmi rehin senedi gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; davacının davasının kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
KARAR
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1768 E., 2021/2338 K.
...
İLİŞKİLİ KİŞİ : Akbank T.A. vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 21.01.2016
HÜKÜM : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/168 E., 2021/316 K.
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2015/18923 Esas sayılı takip dosyasından tanzim edilen 28.12.2015 tarihli sıra cetvelinde 1. sırada yer alan rehin alacaklısının alacağına dayanak rehin sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın davacı alacağına ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile dava dışı borçlu ...Tekstil A.Ş arasındaki rehne konu alacaklılık-borçluluk ilişkisinin gerçek olduğunu, aksini ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, rehin sözleşmesinde rehin veren ...Tekstil ile lehine rehin verilen ... Halıdan davalının 1.123.304,11 TL iplik alacağının bulunduğu, rehin sözleşmesinden önce davalı ile ... Halı arasında rehinle temin edilebilecek ticari ilişkinin bulunduğu, davalının alacağının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; deliller toplanıp yeterince irdelenmeden karar verildiğini, davalı ile borçlu arasında alacak-verecek ilişkisi bulunmadığının sabit olduğunu, dava dışı 3. şirket lehine rehin verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı ve eldeki veriler ile çelişkili olduğunu, amacın alacaklıları zarara uğratmak olduğunu, aynı dönemdeki farklı borçlu tasarrufları için açtıkları tasarrufun iptali davasının kabul edildiğini, davalının alacağını ispat edemediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, itiraza konu alacağın noterlik tarafından yapılmış rehin sözleşmesine dayalı olduğu, rehin sözleşmesinin resmi belge vasfında bulunduğu gibi sözleşmeye konu alacak ve ilişkinin de ispat külfeti kendisinde olan davalının ticari defter ve kayıtlarıyla doğrulandığı, davalı alacağının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa iddiasına dayalı olarak sıra cetveline itiraza ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 140 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
3.1 Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Ayrıca bono veya buna benzer belgelerle beraber şikayetçinin taraf olmadığı alacaklı ile borçlu arasında düzenlenen rehin gibi resmi belgeler bulunması halinde dahi şikayet edilen alacaklının alacağını başka delillerle ispatlaması gerekir.
3.2 Somut olayda şikayet olunan ... Tekstil A.Ş. Majestikten alacaklı, ... ise borçlu ...Tekstil den alacaklıdır. ...Tekstil aynı zamanda davacı temlik eden bankaya rehin tarihinden önce imzalanmış bir kredi sözleşmesine istinaden borçludur. Kredi borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlu ...Tesktil bedeli paylaşıma konu taşınmazını ... Halı nın borcuna karşılık ... A.Ş. lehine rehin tesis etmiştir. Rehin tarihi itibariyle rehin veren banka borçlusu ...Tekstil A.Ş'nin lehine rehin verilen davalıya bir borcu bulunmamaktadır. Sıra cetvelinin düzenlendiği tarih itibariyle kayıtlarda bulunan rehin bedeline göre oldukça az miktarda olan alacağın da sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kendi borcunu ödemede temerrüde düşen borçlunun taşınmazını 3. kişi lehine rehin vermesi muvazaa yapıldığına karinedir. Bu durumda muvazaayı kabul ederek davanın kabulüne karar vermek gerekirken alacaklı ile borçlu arasındaki resmi rehin senedi gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3.3 Bu durumda mahkemece; davacının davasının kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.