Av. Bilgi GÜL & Av. Özgür GÜL
ÖZET
Marka işaretleri arasında anlamsal farklılık bulunması ve işitsel benzerliğin de olmadığı gözetildiğinde, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da dava konusu başvuruda yer almadığı sonucuna varılarak, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek İlk Derece Mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında, marka kapsamları yönünden kısmi benzerlik varsa da marka işaretleri arasında benzerlik olmadığı, karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali, marka hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin 2017/52480 başvuru numaralı "AKGÜÇSERAMİK" ibareli, 19, 35, 37 ve 42 nci sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili tarafından adına tescilli "AKGÜN" asıl unsurlu markalara dayalı olarak başvuruya itiraz edildiğini, itirazlarının reddedildiğini, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, markaların asli unsurları olan "AKGÜN" ibaresi ile "AKGÜÇ" ibaresi arasındaki tek farkın, "N" harfinin yerine "Ç" harfinin konulmasından kaynaklandığını, tescili halinde dava konusu başvurunun, müvekkili markalarının serisi olarak algılanacağını ileri sürerek YİDK'in 2018-M-6777 sayılı kararının iptaline, 2017/52480 başvuru numaralı "AKGÜÇSERAMİK" ibareli markanın 35 inci sınıfta yer alan "Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler. Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. . Akvaryum kumlar." mallarına özgü mağazacılık hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı şirket vekili, davalı firmanın 2002 yılında Konya Ereğli’de... tarafından kurulduğunu, kurulduğu andan itibaren bu soy isminin marka olarak kullanıldığını, ancak soy ismin telaffuzunda zorluk olması nedeni ile markanın "AKGÜÇ" şeklinde kullanıldığını, taraf markaları arasında iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, markalar arasında halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin de söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket adına tescil edilen 2017/52480 sayılı "AKGÜÇSERAMİK" ibareli marka ile davacı markaları arasında 35 inci sınıfta yer alan dava konusu hizmetler yönünden iltibas tehlikesinin bulunduğu, dava konusu edilen hizmetler açısından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca iltibas tehlikesinin bulunması ve davacının itirazına mesnet markaları tanınmış olmadığından 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması şartlarının oluşmadığı, davalının kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK'in 16.08.2018 tarih 2018-M-6777 sayılı kararının davaya konu markanın kapsamında yer alan 35 inci sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Akvaryum kumları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" hizmetler bakımından iptaline, davaya konu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, zira işaretler arasında kavramsal farklılık olduğunu, 2008/41864 ve 2008/41862 sayılı davacı markaları ile dava konusu başvuru arasında belirli düzeyde işaret benzerliği bulunsa da bu markalar yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların incelenmediğini ve bu hususlarda herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini, dava konusu markalar arasında iltibasın bulunup bulunmadığının tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, aralarında özellikle seramik ve tasarım uzmanı bir bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini, müvekkili firmanın kurucusunun... olup müvekkili firmaya ait marka başvurusunun, şirket kurucusunun soy ismi üzerine oluşturulduğunu, davacı markaları ile müvekkil firma markası arasında iltibas oluşturacak şekilde benzerlik bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yalnızca anılan madde kapsamında markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve karar yalnızca davalılar tarafından istinaf edilmiş olduğundan istinaf edenlerin sıfatına göre davalıya ait 2017/52480 sayılı başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı incelendiği, dava konusu başvurunun standart karakterle yazılmış "AKGÜÇSERAMİK" ibaresinden oluştuğu, başvuruda yer alan "SERAMİK" ibaresi, yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan anlamlarına geldiği, özellikle dava konusu edilen 19 uncu sınıftaki mallar yönünden ayırt ediciliği olmayan, başvuru kapsamındaki diğer mallar yönünden ise zayıf ayırt ediciliğe sahip olan bir ibare niteliğinde bulunduğundan, başvurunun asli unsurunun "AKGÜÇ" ibaresi olduğu, davacının itirazına mesnet markaların asli unsurlarının ise "AKGÜN" ibaresi olduğu, davacı markalarının bir kısmında bulunan şekil unsuru ile tanımlayıcı nitelik taşıyan "Seramik/Ceramic, Banyo, Group" ibareleri ayırt edicilikte geri planda kalan unsurlar olduğu, taraf markalarının asli unsurlarını oluşturan ibarelerin bir bütün olarak anlamları bulunmadığı, ancak marka işaretleri arasında işitsel farklılığın olduğu, görsel yönden ise dava konusu başvuru bir bütün olarak yazıldığı, davacı markalarında ise "AKGÜN" ibaresi ile markalarda yer alan diğer unsurlar ayrıldığı, ayrıca 2009/35195 sayılı marka dışında kalan markalarda şekil unsuruna yer verildiği, buna göre markalar arasında görsel benzerliğin de çok düşük olduğu, marka işaretleri arasında anlamsal farklılık bulunması ve işitsel benzerliğin de olmadığı gözetildiğinde, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da dava konusu başvuruda yer almadığı sonucuna varılarak, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki koşullarının gerçekleşmediği kabul edilerek İlk Derece Mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında, marka kapsamları yönünden kısmi benzerlik varsa da marka işaretleri arasında benzerlik olmadığı, karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek davalılar vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kapsamında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğunu, emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin, 03.06.2013 tarih, 2012/14336 E. ve 2013/11561 K. sayılı kararı kapsamında markaların esas unsurlarının beş harften oluştuğu, dört tanesinin birebir aynı olması yine ilk hecelerinin birebir aynı olması, son hecelerinde yer alan "G-Ü" ibarelerinin ortak olması, markalarda kullanılan yazı karakterinin birbirinden farklılığını sağlayacak şekilde özgün ve farklı olmaması, markaların son harflerinin farklı olmasının ayırt edicilik katmaması nedeniyle “AKGÜN” ve “AKGÜÇ” markaları arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğunu, markalar arasında mal ve hizmet benzerliği anlamında yüksek düzeyde benzerlik bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi