top of page

YARGITAY KARARI

Dairesi

Esas No

11. H.D.

2020/9291

Kararın Tarihi

Karar No

21 Haziran 2021

2021/5241

İlgili Hukuk

İ.İ.K. (Menfi Tespit Davası)

a09bf6a3ef5ead5bfa98fb39e07d1f88.jpg

Eklenme Tarihi

7 Kasım 2023 21:26:52

ÖZET

Senet metninde senedin ihdas kısmı boş bırakıldığında kural olarak "nakten" olduğunun kabulü gerektiği, davacı bunu talil ederek "malen" olduğunu iddia etmekte ise aynı kuvvette kesin delil sunmak zorunda olup, davacının senedin bedelsizliğine ilişkin yazılı delil sunmadığı, davalı yanın mücerretlik savunmasının geçerliliğini koruduğu, bedelsizlik iddiası aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil olmakla yemin ve isticvapla da kanıtlanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi sonuç olarak doğru ise de, yeterli gerekçe taşımadığı anlaşılan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

KARAR

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ



Taraflar arasında görülen davada Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 18.04.2017 tarih ve 2015/1078 E. - 2017/297 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.03.2020 tarih ve 2017/4306 E. - 2020/686 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:


Davacı vekili; davacının davalı şirket ile 24.12.2014 tarihli Traktör Satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye istinaden 185.000.- TL bedelli teminat senedinin davalılara verildiğini, sözleşme gereği traktörün davacıya devredilmediğini dolayısıyla dava konusu senedin konusuz kaldığını, davalının kötü niyetli olarak elinde bulunan bono ile icra işlemi başlatarak paranın tahsiline giriştiğini, davacının sağlık problemlerinden dolayı icra takibine itiraz edemediğini, davalının ticari defterleri incelendiğinde traktörün devredilemediğinin görüleceğini, bononun dayanağı borçlandırıcı işlemin taraflar arasında yapılmadığını, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını ileri sürerek, davacının davalılara borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.


Davalılar vekili; senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğunu, davalı Ata Traktör ... Şti.’nin takip konusu senet ve icra takibi ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, senedin davalı şirket ile davacı arasında imzalanan 24.12.2015 tarihli sözleşmeye istinaden verildiği iddiasını kabul etmediklerini, satış sözleşmesinde takip konusu senede ilişkin bir ibarenin bulunmadığını, takip konusu senedin davalı ... tarafından davacıya verilen borç para karşılığında düzenlendiğini, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğinden aksinin ispatının davacı tarafça yazılı delille yapılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; Edirne 1. İcra Dairesi'nin 2015/6450 Esas sayılı icra takip dosyasında alacaklı ... tarafından borçlu ... hakkında 26/06/2015 tanzim tarihli 30/06/2015 vadeli 185.000.- TL bedelli senede istinaden kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, ATK Fizik İhtisas Dairesi'nin raporunda senet üzerindeki imzaların ...'in eli ürünü olduğu belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine, tazminat koşulu oluşmadığından davalılar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.


Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davacı senetteki imzayı inkar etmişse de; Adli Tıp Kurumu raporuna göre senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu belirlenmiş, her ne kadar belge tarihinden eski imzalar getirtilerek inceleme yapılması gerekli bir husus ise de, senet tarihinden sonraki imzaların dahi senetteki imza ile örtüştüğü belirlenmiş olmakla usuli eksikliğin sonuca etki eder mahiyette olmadığı anlaşılmakla davacının bu yöne ilişkin istinaf istemlerinin reddine, bedelsizlik iddiasına ilişkin olarak gerekçeli kararda mahkemenin hiç bir tespitte bulunmadığı bu yöndeki delilleri tartışmadığı görülmekle, senet metninde senedin ihdas kısmı boş bırakıldığında kural olarak "nakten" olduğunun kabulü gerektiği, davacı bunu talil ederek "malen" olduğunu iddia etmekte ise aynı kuvvette kesin delil sunmak zorunda olup, davacının senedin bedelsizliğine ilişkin yazılı delil sunmadığı, davalı yanın mücerretlik savunmasının geçerliliğini koruduğu, bedelsizlik iddiası aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil olmakla yemin ve isticvapla da kanıtlanmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi sonuç olarak doğru ise de, yeterli gerekçe taşımadığı anlaşılan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.


Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.


İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

bottom of page