Davacı markalarının daha çok radyo ve televizyon yayıncılığı hizmetlerinde tanınmış olup, davalının başvurusunun bu sektörle hiçbir ilgisi bulunmayan, özellikle insan ve hayvan sağlığı ile ilgili araçlar, tıbbi malzeme ve sağlık ve hijyen amaçlı emtiadan oluşan 10. sınıfta bulunduğu, davalı başvurusunun ortalamanın üzerinde bilinçli tüketicilerden oluşan bu sınıfta tescilinin, davacının tanınmış markalarının reklam değerinin veya piyasa gücünün azalması veya itibarının zarar görmesi gibi bir sonuca yol açmayacağı,
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ'NİN 09.01.2020 TARİH, 2019/598 ESAS VE 2020/224 KARAR SAYILI İLAMI
Taraflar arasında görülen davada *** 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2017 tarih ve 2016/3 E- 2017/307 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ...Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince verilen 22/11/2018 tarih ve 2018/522 E- 2018/1205 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun'un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin 1991 yılından beri "SHOW TV" markası ile televizyon yayıncılığı yaparak, toplumun her kesiminde bu marka ile tanındığını, TPMK nezdinde "SHOW TV" ve "SHOW+ŞEKİL" başta olmak üzere "SHOW" esas unsurunu ihtiva eden pek çok markayı kendi adına tescil ettirdiğini, davalının "SHOW" ibaresini 2014/74692 numara ile 10. sınıf bakımından adına tescil ettirmek için yaptığı başvuruya müvekkilinin itiraz ettiğini, TPMK YİDK'nın 2015-M-10457 sayılı kararı ile markalar arasında belirli derecede bir benzerlik içerdiğini kabul etmesine rağmen, markaların farklı emtialar içermesi nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı sonucuna vararak itirazlarını reddettiğini, oysa müvekkilinin "SHOW TV" markasının tanınmış marka olduğunu, davalı tarafın müvekkili markasının garanti fonksiyonundan haksız bir şekilde yararlanacağını, markanın sulandırılmasının söz konusu olacağını, bununla beraber davalının markasının ‘prezervatifler’ alt grubunda tescilinin gerçekleşmesi halinde, müvekkili şirket markasının kamuoyu nezdinde gülünç duruma düşeceğini ve markanın itibarının zarar göreceğini ileri sürerek, davalı TPMK YİDK'nın anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin dava konusu "SHOW" markasını sağlık sektöründe kullanmak istediğini, davacının tescilli markaları ile müvekkilinin dava konusu markasının tescil sınıflarının farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin olmadığını, davacının tanınmış kabul edilebilecek çağrışım kalıbının "SHOW TV" ibaresi olduğunu savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi asıl ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 2014/74692 sayılı “SHOW” ibareli marka başvurusunun, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca, davacı yana ait “SHOW” esas unsurlu markalar ile karıştırılmaya neden olabilecek düzeyde bir benzerliği içermediği, benzer olmadığı düşünülen emtialar yönünden taraf markalarının 8/4 maddesi kapsamında iltibas ihtimali yaratıp yaramadığı hususunda, davacı yana ait “SHOW” ibaresinin tanınmışlığının, dava konusu başvurunun tescil edilmek istenildiği 10. sınıflar yönünden, başvurunun tescilini engellemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
*** Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacı markalarının daha çok radyo ve televizyon yayıncılığı hizmetlerinde tanınmış olup, davalının başvurusunun bu sektörle hiçbir ilgisi bulunmayan, özellikle insan ve hayvan sağlığı ile ilgili araçlar, tıbbi malzeme ve sağlık ve hijyen amaçlı emtiadan oluşan 10. sınıfta bulunduğu, davalı başvurusunun ortalamanın üzerinde bilinçli tüketicilerden oluşan bu sınıfta tescilinin, davacının tanınmış markalarının reklam değerinin veya piyasa gücünün azalması veya itibarının zarar görmesi gibi bir sonuca yol açmayacağı, diğer bir deyişle 556 sayılı KHK'nın 8/4. maddesi koşullarının davacı yararına oluşmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin "Showbaby + şekil" markası yönünden verdiği 25.05.2016 tarih ve 2015/11201 E.-2016/5662 K. sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 72,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 09/01/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Comments