Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği aksi halde mahkemece re’sen nazara alınamayacağı hakkında
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ'NİN 13.05.2019 TARİH, 2018/337 ESAS VE 2019/7727 KARAR SAYILI İLAMI
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Burcu Dölek tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; tebliğ edilen ilk ödeme emrinde "0 TL bono" açıklaması ile takip başlatıldığını, dosyayı tahsil harçlarını ödeyerek kapattığını ve senedi teslim aldığını, kapanmış olan dosyada alacaklının talebi üzerine üçüncü kişideki alacağı nedeniyle haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, icra müdürlüğünün 18.10.2016 tarihli işleminin iptali ile dosyanın kapatılmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince; alacaklının borçlunun elinde bulunan bonoya dayalı olarak, aynı dosya üzerinden takip talebinde bulunduğu, borçluya gönderilen ikinci ödeme emri ekinde dayanak senedin aslı ya da onaylı örneğinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi' nce de alacaklının istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK'nun 167/2. maddesi; "Alacaklı takip talebine kambiyo senedinin aslını ve borçlu adedi kadar tasdikli örneğini eklemeye mecburdur" hükmünü içermektedir.
Senet aslının icra kasasında olmadığı hususu, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabilir. Aksi halde mahkemece re’sen nazara alınamaz. Somut olayda; ödeme emrinin borçluya 28.07.2016 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre geçtikten sonra 24.11.2016 tarihinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır.
O halde ilk derece mahkemesince, şikayetin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da esastan reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliyesi Mahkemesi kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçinin sair temyiz itarazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Comentarios