top of page

KAMULAŞTIRMASIZ HUKUKİ EL ATMA, TAZMİNAT İSTEMİ

Güncelleme tarihi: 30 Mar 2020

Davacının mülkiyet hakkını kullanamamaktan yakınarak, tazminat talebin bulunduğu anlaşılmakta ise de, 26/09/2012 tarihli satış işlemi sonucu mülkiyet sahibi olan davacı açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin bir başka deyişle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun beş yıllık sürenin satıştan itibaren dolmaması sebebiyle gerçekleşmediği sonucuna varıldığından davanın reddi gerekmektedir.

ANKARA GÖLGE İDARE MAHKEMESİ'NİN 23.06.2017 TARİH, 2017/1685 ESAS VE 2017/1620 KARAR SAYILI İLAMI


İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 17. İdare Mahkemesi'nce verilen 21/10/2016 günlü E:2016/2627, K:2016/3015 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi istenilmektedir.


ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI VE ETİMESGUT BELEDİYE BAŞKANLIĞI SAVUNMALARININ ÖZETİ: İstinaf yoluna başvurulan kararda kaldırma nedenlerinde hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan karara karşı yapılan başvurunun reddi gerektiği savunulmaktadır.


DAVACI VE GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI SAVUNMALARININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.


TÜRK MİLLETİ ADINA


Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:


Dava, davacıların hissedarı olduğu Ankara ili Etimesgut İlçesi, Elvan Mahallesi, 45940 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında "spor alanı" olarak ayrılmasına rağmen kamulaştırılmaması nedeniyle tasarruf hakkı kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplamda 979.740.00-TL'nın ilk olarak adli yargıda açılan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, 6745 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle 2942 sayılı Kanun’a eklenen Ek Madde 1'de uzlaşma süreci ve idari yargıda dava açılabilmesi için öngörülen ve 6745 sayılı Kanun'un Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği 07/09/2016 tarihinden itibaren hesaplanması zorunlu olan 5 yıllık süre dolmadan açılmış bulunan iş bu davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılması gerektiği belirtilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş bu karara karşı davacılar ve davalı idarelerden Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.


Anayasanın 35. maddesinde: "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz” kuralına yer verilmiş, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını düzenleyen 13. maddesinde ise, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı belirtilmiştir.


Keza Anayasanın 90. maddesi uyarınca uygun bulunan ve iç hukukun bir parçası halini alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1 nolu Ek Protokolünün "Mülkiyetin korunması” başlıklı 1. maddesinde de "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir” hükmü yer almıştır.


3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinde ise, "Belediyeler, imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlarlar. Beş yıllık imar programlarının görüşülmesi sırasında ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının temsilcileri görüşleri esas alınmak üzere Meclis toplantısına katılır. Bu programlar, belediye meclisince kabul edildikten sonra kesinleşir. Bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanlar, ilgi kamu kuruluşlarına bildirilir. Beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerleri ilgili kamu kuruluşları, bu program süresi içinde kamulaştırırlar. Bu amaçla gerekli ödenek kamu kuruluşlarının bütçelerine konulur. İmar programlarında, umumi hizmetlere ayrılan yerler ile özel kanunları gereğince kısıtlama konuları gayrimenkulü kamulaştırılıncaya veya umumi hizmetlerle ilgili projeler gerçekleştirilinceye kadar bu yerlerle ilgili olarak diğer kanunlarla verilen haklar devam eder," hükmüne yer verilmek suretiyle belediyelere, imar planlarını uygulamak üzere belirtilen süre içerisinde imar programını hazırlama, ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarına ise imar programlarında kendi görev alanlarındaki kamu hizmeti için ayrılan özel mülkiyete konu taşınmazları kamulaştırma zorunluluğu yüklenmiştir.


İmar planlarında kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerlerde kalan taşınmazlar üzerinde maliklerin tasarruf hakları kısıtlanmakta, bu yerler kamulaştırma işlemine konu teşkil edeceğinden satış değerleri düşmekle, rayiç değerinden satılamamakta, ancak kamulaştırma bedeli alınmak suretiyle yarar sağlanabilmektedir. Kamulaştırma yapılmadığı takdirde, kişilerin temel haklarından biri olan mülkiyet hakkı süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanmakta ve bu durum mülkiyet hakkının özünün zedelemesine neden olmaktadır.


Yukarıda yer verilen İmar Kanununun 10. maddesi hükmüyle, belediyelere imar planının yürürlüğe girmesinden itibaren en geç üç ay içinde imar programını hazırlama, yatırımcı kuruluşlara imar planlarında kamu hizmetine ayrılan arsaları imar programı süresi içerisinde kamulaştırma, yine yetkili idari makamlara kamulaştırmaya ilişkin ödeneği yatırımcı kuruluşun bütçesine koyma mükellefiyeti yüklenmek suretiyle kanun koyucu tarafından kamu yararı adına fedakarlığa katlanmak durumunda kalan taşınmaz maliklerinin mülkiyet haklarının ihlal edilmesi sonucunu doğuracak şekilde uzun süre taşınmazlarının imar programlarına alınmadan bekletilmesi uygun görülmemiş idareye herhangi bir takdir yetkisi tanınmaksızın bağlayıcı sürelerle gerekli işlemleri yapma görevi yüklenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, imar planında “spor alanı” olarak ayrılan uyuşmazlık konusu taşınmazla davacıların mülkiyet bağının 26/09/2012 tarihli satış işlemiyle kurulduğu …./…/… tarihinde kayda giren dilekçe bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.


Bu durumda, davacının mülkiyet hakkını kullanamamaktan yakınarak, tazminat talebin bulunduğu anlaşılmakta ise de, 26/09/2012 tarihli satış işlemi sonucu mülkiyet sahibi olan davacı açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin bir başka deyişle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun 3194 sayılı Kanunun 10. maddesinde yer verilen beş yıllık sürenin satıştan itibaren dolmaması sebebiyle gerçekleşmediği sonucuna varıldığından davanın reddi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile Ankara 17. İdare Mahkemesi'ne verilen 21/10/2016 günlü, E:2016/2627, K:2016/3015 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca esastan incelenen davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam (280.70 + 145.70) = 426.40 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasına ait 11.00 TL yargılama gideri ile davalı idare vekili lehine karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na verilmesine, sehven yatırılan 117.10 TL harcı Gençlik ve Spor Bakanlığı'na, fazladan yatırılan 31,40 TL istinaf karar harcını davacılara iadesine, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesinden sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı'na iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası kapsamında bulunmayan karara karşı tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yol açık olmak üzere, 23.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


 
 
 

Comments


bottom of page