top of page

ÖDÜNÇ ALAN, İLK İSTEMDEN BAŞLAYARAK ALTI HAFTA GEÇMEDİKÇE ÖDÜNCÜ GERİ VERMEKLE YÜKÜMLÜ DEĞİLDİR

Yazarın fotoğrafı: Av. Özgür GÜLAv. Özgür GÜL
6098 sayılı Kanun'un 392 nci maddesinde yer alan ''Ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.'' ibaresinden, alacaklının ödünç verdiği şey için dava açması ya da takip başlatması için ilk istemden başlayarak altı hafta beklemesi gerektiği, alacağın bu süre sonunda muaccel olacağı, muaccel olmayan bir alacak için dava ve takip başlatılmasının mümkün olmadığı, muaccel olmayan bir alacak için açılan davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuki yararın bulunmadığı ve kanunda yer alan bu ibarenin dava şartına ilişkin olduğu ve Mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ'NİN 25.03.2024 ESAS, 2024/248 ESAS VE 2024/1217 KARAR SAYILI İLAMI


MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/775 E., 2021/462 K.


Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın reddine karar verilmiştir.


İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


I. DAVA


Davacı vekili; müvekkili ile davalının aynı yerde çalıştıklarını, davalının müvekkilinden para alabilmek için bitcoinin çok değer kazandığını, kısa sürede parasının büyük oranda değerleneceğini vaat ettiğini, müvekkilinin davalıya ait Akbank ...Şubesi'nde bulunan banka hesabına 02.05.2019 tarihinde "bitkoin için verilen para" açıklamasıyla 2.900,00 TL, 21.05.2019 tarihinde "bitcoin için verilen para" açıklamasıyla 6.000,00 TL, 29.05.2019 tarihinde "borç" açıklamasıyla 10.500,00 TL, 19.06.2019 tarihinde "borç" açıklamasıyla 5.000,00 TL olmak üzere toplam 24.400,00 TL para havale ettiğini, davalının paraları bitcoin ile değerlendirerek elde edeceği kar ile birlikte 01.07.2019 tarihinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davalının aldığı paraları iade etmediğini, davalıya Ankara 30. Noterliğinin 16.09.2019 tarih ve 09145 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek parayı 3 gün içerisinde iade etmesinin talep edildiğini, davalının hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkilinin alacağının tahsili için takip başlattığını, davalının Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2019/13155 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davalının borca yönelik itirazının iptali ile alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep etmiştir.


II. CEVAP


Davalı vekili; müvekkilinin amatör düzeyde sanal para işlemiyle ilgilenmekteyken mesai arkadaşları...ve dava dışı...'nın kendileri için de oynaması için ricada bulunduğunu, bunun üzerine müvekkilinin hatıra binaen arkadaşları...ve dava dışı...'nın paralarını bitcoin ve türevleri hesabına yatırdığı, sanal para işlemlerinde tıpkı borsa işlemlerinde olduğu gibi kar ve zarar konusunda belirlilik ve öngörülebilirlik olmadığından müvekkilinin kar vaadinin bulunmadığını, müvekkilinin 11.06.2019 tarihinde...ve...'nın paralarıyla Btc/Qkc coin aldığını, her ikisinin paralarını da... Saçın adına bitcoin cüzdan hesabına yatırdığını, bunu whatsapp BitcoinTeam grubuna yazdığını, grubun üyelerinin davacı ... ve müvekkili olduğunu, bir süre sonra bitcoin hesabında düşüşler başladığında... Saçın'ın paralarını geri isteyince müvekkilinin 28.08.2019 tarihinde coinlerin tamamını....... 'ın bitcoin cüzdanına 276970.25300000 Qkc coin olarak transfer ettiğini, yani düşüşten sonra bitcoin hesabında bulunan coinlerin tamamının.......'a ait ortak hesaba intikal ettiğini, intikal eden coinler içinde davacıya ait coinlerin de bulunduğunu ve müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını savunarak davanın reddini ve %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.


III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI


İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında ödünç ilişkisinin bulunduğu, ödünç sözleşmesine konu paranın davalı borçludan istenmesine ilişkin ihtarnamenin davalıya tebliği tarihinin 01.10.2019 ve takip tarihinin 07.10.2019 olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 392 nci maddesi gereğince ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesinin gerekeceği, davacının iade talebinde bulunup altı hafta bekledikten sonra ancak takibe geçebileceği, anılan süreye uyulmadan başlatılan takibin usul ve yasaya uygun olmadığı, kötü niyet tazminatının şartlarının mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.


IV. KANUN YARARINA TEMYİZ


A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran


İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.


B. Temyiz Sebepleri


Adalet Bakanlığınca; Mahkemece alacaklının ödünç verdiği şey için dava açması ya da takip başlatması için belli bir süre geçmesi öngörülmediği dikkate alınarak, toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.


C. Gerekçe


1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme


Uyuşmazlık, ödünç olarak verilen paranın iadesi istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında takip veya dava açılması için belirli bir süre öngörülüp öngörülmediği noktasında toplanmaktadır.


2. İlgili Hukuk


1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.


2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.


3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 386 ncı maddesi.


4. 6098 sayılı Kanun'un 387 nci maddesi.


5. 6098 sayılı Kanun'un 392 nci maddesi.


6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının h bendi.


7. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 15.11.2018 tarihli ve 2016/14533 E., 2018/7099 K. sayılı ilamı.


8. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 20.10.2016 tarihli ve 2015/13496 E., 2016/18868 K. sayılı ilamı.


9. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.02.1975 tarihli ve 1973/409 E., 1975/242 K. sayılı ilamı.


3. Değerlendirme


1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 312 nci maddesi, takip ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ise 392 nci maddesi gereğince; ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesi gerekir. Yani, madde metninde yazılı hususlar söz konusu değilse ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Yine madde gerekçesinde bu husus; "...818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 312 nci maddesinde kullanılan “altı hafta içinde geri verilmek lâzımdır.” şeklindeki ibare, geri verme borcunun ödünç verenin ilk isteminden başlayarak altı hafta sonra muaccel olacağı göz önünde tutularak, Tasarıda “altı hafta geçmedikçe, ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.” şeklinde düzeltilmiştir..." şeklinde açıklanmıştır. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.02.1975 tarihli ve 1973/409 E., 1975/242 K. sayılı ilamında da; "...Borçlar Kanunu'nun 312 nci maddesi ilk talepten itibaren 6 hafta içerisinde borcun geri verilmesi gerekeceğini kabul ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihinin borcun verildiği tarihe, 6 hafta eklenerek tespiti gerekir..." şeklinde açıklanmıştır. Bu durumda ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ilk istemden başlayarak 6 hafta sonra alacak muaccel olmaktadır.


2. Dava dosyasının incelenmesinde; davacının davalının hesabına 02.05.2019 tarihli "burak bitkoin için verilen para" açıklamasıyla 2.900,00 TL, 21.05.2019 tarihli "burak bitkoin için verilen para" açıklamasıyla 6.000,00 TL, 29.05.2019 tarihli "burak" açıklamasıyla 10.500,00 TL, 16.09.2019 tarihli "burak borç" açıklamasıyla 5.000,00 TL gönderdiği, davacının gönderdiği paraların iadesini ilk kez whatsapp yazışmalarında 29.08.2019 tarihinde istediği, daha sonra ödeme yapılmayınca Ankara 30. Noterliğinin 16.09.2019 tarihli 9145 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile istediği, söz konusu ihtarnamenin davalıya 01.10.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebliğden itibaren 3 günlük süre içinde ödeme yapılmadığından 07.10.2019 tarihinde davalı hakkında 24.400,00 TL asıl alacak üzerinden Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2019/13155 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığı, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığı, Mahkemece davaya konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesinin gerekeceği, yasal süreye uyulmadan davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.


Emsal Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere 6098 sayılı Kanun'un 392 nci maddesinde yer alan ''Ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.'' ibaresinden, alacaklının ödünç verdiği şey için dava açması ya da takip başlatması için ilk istemden başlayarak altı hafta beklemesi gerektiği, alacağın bu süre sonunda muaccel olacağı, muaccel olmayan bir alacak için dava ve takip başlatılmasının mümkün olmadığı, muaccel olmayan bir alacak için açılan davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuki yararın bulunmadığı ve kanunda yer alan bu ibarenin dava şartına ilişkin olduğu ve Mahkemece verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.


O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekmiştir.


V. KARAR


Açıklanan sebeplerle;


Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin REDDİNE,


Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,


25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




Comments


bottom of page